Kişisel gelişim alanında kitaplar okumaya başladığımda ilk okuduğum kitap, Oğuz Saygın'ın yazmış olduğu Negatif limanlardan pozitif sulara kitabıydı.
Kitabın özellikle 'NLP'nin Varsayımları' bölümündeki ilkeler beni gerçekten etkilemişti.
Ülkemizde kişisel gelişime verilen önem yetersiz düzeyde olduğu gibi kişisel gelişimin işe yaramayan boş bir alan olduğunu düşünenlerin sayısı da bir hayli fazla.
Bence adı NLP olmuş kişisel gelişim olmuş bunlara çok fazla takılmadan önyargısız bir biçimde bu ilkeler üzerinde düşünmeli kendi yaşantımız üzerinden sağlamasını yapmalıyız.
Hayatımıza değer katan,ufkumuzu genişleten bilgileri başkalarının lafına bakarak kestirip atmamalı değerlendirmeye alarak karar vermeliyiz.
Ne de olsa herkes olayları kendi bakış açısıyla değerlendirip kendine göre yansıtmaktadır.
'NLP'nin Varsayımları'İletişiminizin Anlamı Almış Olduğunuz Tepkilerdir
Dış iletişiminizin çok iyi olmasını istiyorsanız, önce iç iletişiminizi mükemmelleştirmeye çalışmalısınız. Örneğin sabah kalktığınızda kendinizi nasıl hissettiğiniz, akşama kadar sürecek davranışlarınızın bir habercisidir.
Büyük bir öfkeyle çalar saati kapayarak ve "yine Pazartesi sendromu başlıyor" diye güne başlarsanız Mörfi kanunları o gün sizin için işleyecek demektir. Ama sabah kalktığınızda kendinize "bugün benim için hangi fırsatlar var?" diye soruyorsanız, o gün sizin karşınıza birçok fırsat çıkacaktır.Her Davranışın Altında Pozitif Bir Amaç Yatar
Bir çok kişi ilk duydukları anda bu ilkeye hemen itiraz ediyorlar. Ben de ilk duyduğumda pek mantıklı bulmadım. "Ne yani, bir insan, bir insana hakaret ediyor veya vuruyorsa, bu davranışın altında hangi pozitif amaç var diyebilirsiniz?" Ancak burada anlatılmak istenen şey, bu davranıştaki pozitif amacın sübjektif olduğudur. Yani kişiler yaptıkları her şeyi pozitif bir amaç uğruna yaparlar. Zaten pozitif olduğuna inanmazsa yapmaz. NLP'nin bu kuralını öğrendikten sonra artık insanların her davranışının altındaki pozitif amacı aramaya başladım.
Bu kuralı isteyerek veya istemeyerek en çok uygulayan satıcılardır. Müşterinin yaptığı her davranışa ve her söze sabırla katlanırlar. Müşterinin bir velinimet olduğunu bilirler. Tüm insanların, satıcıların müşterilere olan bu tutumlarını iletişimde bulundukları herkese göstermeleri durumunda, o toplumdaki fertlerin birbiri ile ilişkileri çok mükemmel olur. Satıcılar nasıl müşterinin her davranışının altında pozitif bir amaç arıyorlarsa, biz de iletişimde bulunduğumuz kişilerin her davranışının altında pozitif bir amaç olduğunu düşünürsek, iletişimimiz herkesi imrendirecek kadar iyi olur.
Size birisi bir yumruk sıkarsa sizin bu kişiye yapacağınız iki şey vardır. Ya siz de yumruğunuzu sıkarsınız veya sıkılan o yumruğu açmaya çalışırsınız. Ben bu kuralı öğrendiğim günden itibaren hep sıkılan yumrukları açmaya çalıştım ve o günden beri yüzlerce yumruk açtım.
Açılan her yumruk, karşıma benimle işbirliği yapmak ve tokalaşmak isteyen bir el olarak çıktı.İnsanlar, Algılayabildikleri Arasından En İyi Seçeneği Seçerler
|
Birgün bir adam balık tutmaya karar verir ve oltasını denize fırlatır, oltaya büyük bir balık takılır. Ancak o kişi bu büyük balığı denize atar. Biraz sonra aynı hareketi tekrar yapar, sonunda küçük bir balık yakalar ve onu torbasına koyar. Yanındaki ona niçin büyük balıkları değil de küçük balığı tercih ettiğini sorduğunda şu ilginç cevabı verir:
- Tavam küçük olduğu için ancak küçük balıkları tercih ediyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder