TED, Technology-Entertainment-Design kelimelerinin baş harflerinden oluşan ve her sene dünyada paylaşmaya değer fikirler üreten kişilerin kısa sunumlar yaptığı ve benim büyük zevk alarak takip ettiğim bir seminerler dizisi aslında.
Benim aklıma gelen sunum, 2004 yılında Pozitif Psikoloji kurucusu Psikolog Martin Seligman tarafından yapılmış. Martin Seligman, psikoloji biliminin hastalıklara yoğunlaşmasına karşı olarak şu temellere dayanan pozitif psikolojiyi kurmuş: Psikoloji bilimi; İnsanların zayıflıklarıyla olduğu kadar güçlü yönleriyle de ilgilenmelidir, hayattaki en kötü şeyleri tedavi etmeyle uğraştığı kadar en iyi şeylerin oluşturulmasına da yardımcı olmalıdır, hasta insanları tedavi etmekle ilgilendiği kadar normal insanların hayatlarını doyuma ulaştırmalarıyla da ilgilenmelidir.
Bu yaklaşım sonucu ortaya çıkan ana sorulardan biri tabi ki de insanları ne mutlu eder sorusu olmuş. Seligman’ın mutlulukla ilgili üç ana hayat tarzını tespit etmiş. Birincisi, benim tatlı hayat diye çevireceğim(pleasurable life) ve amacı mümkün olduğunca çok keyifli ve zevkler yaşamak olan yaşam tarzı. Çikolata yemek, daha çok seks, gezmek, alışveriş aklınıza ne gelirse. Bu yaklaşımdaki temel sorun ise bu aktiviteleri yaptıkça bunların alışkanlığa dönüşme hızı artıyor ve gitgide daha az zevk almaya başlıyorsunuz. Şöyle düşünün, canınızın çok istediği bir tatlıyı yemekle elde ettiğiniz mutluluk, porsiyon sayısı arttıkça düşmez mi? (Aman tanrım kilolarca hiç sıkılmadan şundan bundan yerim ben diye bağırmayın, ciddi bir şey konuşuyoruz, dürüst olun!).
İkinci mutlu yaşam tarzı ise, iyi hayat(good life) diye tanımladıkları ve kendinizi kaptırdığınız anların yoğun olduğu yaşam tarzı. Benim kendinizi kaptırma diye adlandırdığım olayı çok yoğun konsantrasyon yaşadığınız, zamanın sizin için durduğu bir akış hali(flow) olarak tanımlanıyor. Gerçekten severek ve kendimizi vererek yaptığımız her iş bu kategoriye giriyor. Bu akış halinin özelliği bu durumda öyle mutluluktan kahkalar atmamız değil, aksine hiçbir şey hissetmemiz. Örnek olarak çok sevdiğiniz bir parçayı dinlerken müzikle bir olmak verilebilir.
Son yaşam tarzı ise anlamlı hayat (meaningful life) olarak çevrilebilir ve sizden daha büyük bir amaç uğruna çalıştığınız hayatları kapsıyor. Yani hayatınıza anlam katacak bir uğraşınız, amacınız olması olarak özetlenebilir. Sonuçta binlerce hastadan ve veriden oluşan bir araştırma yaparak Yaşam tatminini bu üç tarzın fonksiyonu olarak hesaplamaya çalışmışlar. Çıkan sonuca göre, yaşam tatminini en çok etkileyenler anlamlı hayat ve iyi hayat olmuş. Mutluluk için tavsiye edilen, hayatta güçlü yönlerinizi ve kendinizi ait hissettiğiniz işleri tespit ederek hayatınızı onlara göre şekillendirmeniz.
Kaynak : http://kutusuzkutkut.wordpress.com/
0 yorum:
Yorum Gönder